Öykü ile Altınoluk Tatili

Kızım ile ön tatil yaptık. Anneannesi ve dedesi bizi Altınoluk'a kaçırdı. Çok da iyi ettiler. Bol bol oksijen depoladık. Tertemiz denizine girdik,bağışıklık sistemimizi güçlendirdik, büyüdük ve döndük.

Kum delisi sarı şekerim doyasıya kumlarla oynadı.Havuz mu? Yüzüne bile bakmadık, orada mis gibi denizimiz dururken havuza mı girilir.

O

Dedesi ve anneannesine bol bol kum sporu yaptırdı. Kovaya deniz suyu doldur getir :) Öykü kovasındaki suyu boşaltır ve dedeye uzatır, doldur ve getir dedesi  lütfen :) Defalarca tekrarlanır. Dede yorulmak bilmez,  büyük bir keyifle her defasında denize gider kovayı doldurur ve getirir. Aynı rutin anneanneyle de tekrarlanır.Öykü kovadaki suyu üzerine boşattıkça keyife keyif katılır :)

Otelimiz ELBIS OTEL tam bir aile oteliydi,bebekli olduğumuzdan dolayı bizim için gerekli olan her şey itinayla sağlandı. Önce odamıza bebek yatağı konuldu Öykücük bu yatağını çok sevdi, üzerinde zıp zıp zıpladı, bize saklanma numaraları yaptı :)

 Sonra Öykücüğün yemeklerini taze taze yapabilmemiz için mutfakta bize izin verildi. İçimiz çok rahattı tertemiz mutfaklarında fıstığımızın çorbasını yaptık. Otel yemeklerinden yemesi daha erken olduğu, düzeninin bozulmaması için ve en önemlisi bağırsak enfeksiyonuna karşı çorbaları ve yemekleri kendi elimizden çıktı.
Fıstığım bol bol tadını çıkara çıkara karpuz yedi.

 
Mama sandalyesi de verildi ama Öykü onu tercih etmedi :)

Dedesiyle bol bol gezdi, bu arada annesi dinlendi.

Güneş ışınlarının zararlı saatlerinde vaktimizi ya lobide geçirdik ,

ya da serin bulduğumuz ağacın altında :)

Herşeyden önemlisi kızım babasını çok özlemiş olmalıki BA-BA BA-BA diye sayıklayıp durdu. Bir sonraki tatilimz Eylül ayında babasıyla beraber. Anne kız biz tecrübe ettik Öykü ile tatili, bir sonrakine deneyimliyiz anlayacağınız:)

Dönüşümüzde bu pırıl pırıl parlayan denizde aklımız kalarak yola çıktık.

Unutmadan, Çanakkale üzerinden gelinir de domates alınmaz mı ve de alınan domatesin tadına bakılmaz mı? İşte buyrun size domates güzeli :)