26 Aralık 2012 Çarşamba

Biz de Ağacımızı Süsledik




Yeni yıl etkinliği olarak biz de çam ağacımızı süsledik.Fıstığımla birlikte Koçtaş'a gittik. Önce ağacımızı sonra da süslerimizi teker teker kendi istediği gibi seçti ve aldık. Çok heyecanlıydı. Biran önce ağacı süslenmiş haliyle görmek istiyordu. Renkli renkli topları sabırsızlıkla kutularından çıkardık ve minik elleriyle  teker teker kendi taktı. Takamadığında, yere düşürdüğünde sinirlendi,  söylendi, ama en sonunda istediğini yaptı.Işıklarını da ben takıp ağacımızı tamamladık. Herzaman olduğu gibi en sonunda pozunu da verdi :)


 Minnoşum seninle birlikte gülerek bir seneyi daha tamamladık. Yeni yılda da hep gülmek dileğiyle.....


13 Aralık 2012 Perşembe

What colour is it?

Fotoğraftanda anlaşılacağı gibi Öykücüğün en sevdiği renk  MOORR :)Bütün morları bulduk yapıştırdık :)


Öykütoş bizi şaşırtmaya devam ediyor.

Okulda öğretmenlerini sadece dinliyor, şarkılara katılmıyor, öğretmeninin sorduğu soruları cevaplamıyor. Bu duruma ben de üzülüyordum. Öğretmenleri daha çok yeni olduğunu, alışacağını söylüyorlardı.

Bir gün evdeyiz, bir baktım ki  bizim fıstık dinleyip beynine kaydettiği şarkıları söylüyor. Hem İngilizce hem Türkçe.İşte o zaman üzülmekten vazgeçtim :))

Babasıyla muhabbet ediyoruz, Öykü de o sırada kendi kendine oynuyor. ben kendimin bile duyamadığı bir ses tonuyla isim bile vermeden "yarın  uyuduktan sonra kuaföre giderim dedim", arkasını dönüp, dudaklarını büzüp" anne ben de kuaföre gelicem "dedi.Şaşırdık kaldık babasıyla.

İşte en önemlisi,
Okuldayız. Legolardan birini gösterip bana bişey dedi, ben anlamadım. Bir daha söyledi ben yine anlamadım tabi ben hep Türkçe algılamaya çalışıyorum . Üçüncü söylemesinden sonra bende ampüller yandı. Meğerse kızım bana "anne, what colour is it "demiş.İngilizce dersinde renkleri öğreniyorlar.Bravo bravo kızıma....

Öykütoş ve okuldan bazı kareler

Maske partisinde,

İlk öğretmenler günümüz , Öğretmenine kendi seçtiği renlerden bir demet çiçek . Fark ettiyseniz kurdelası mor :)

Öykü kitap okuyor

 Öykü hamurdan oje yapmış, önce kendine sonra öğretmenine sürüyor :)))

Öğretmenini bekliyor

27 Kasım 2012 Salı

Napardım bilmem :)

Yorum tamamen Öykütoşa ait. İşte karşınızda en sevdiğimiz şarkı NAPARDIM BİLMEM ve yeni klibi :)


Minik prensesim, asıl ben napardım bilmem  sen olmasaydın.

14 Kasım 2012 Çarşamba

Şeker kızlar ve bal böceği


Bu kızlar tam ballı lokma tatlısı. Biri 20 aylık diğeri 26 aylık, inanılmaz güzel anlaşıyorlar. Hayatınız boyunca hep böyle anlaşırsınız inşallah şeker kızlar.





He aralarında bir de bal böceği var, ama pek oyunlarına onu dahil etmiyorlar :)) Aaa yapmayın kızlar ,bir gün gelecek Efecik de büyüyüp sizi oyununa almayacak :))


5 Kasım 2012 Pazartesi

Ev içi Aktiviteler

Bu aralar legolara takık durumdayız, her anımız kule yaparak geçiyor desem yeridir. Çok da iyi oluyor, bu legolar sayesinde ana renkleri öğrendik. "Anne bu yeşil mi", "anne bu mavi mi".... Mavi, kırmızı,yeşil, sarı, pembe, turuncu,siyah,mor, kahve rengi cebimizde, darısı diğer renklere, başka renk kaldı mı? :)Arada bir karıştırdığımız oluyor ama düşünüce buluyoruz :)

Çok uğraşıyoruz, çok çalışıyoruz bunları yapmak için :) En sonunda da başarmanın verdiği mutlulukla gülümsüyoruz..
Bir de en sevdiklerimizin arasında mutfakta yemek yapana yardım etsin, daha doğrusu o döksün biz temizleyelim :)döktükten sonraki sözü de "yanlışlıkla oldu, olsun, olabilir,olabilir " :) tabiki olabilir bitanem yeter ki sen mutlu ol :)Meselaa kek yapmaya bayılıyoruz birlikte. Mikserle işimiz bittikten sonra bir de kaşıkla o hamuru karıştırmasa olmazsa olmazımız. İstediği kadar karıştırıyor ben de bekliyorum, bu arada fırın ısınıyor zaten sorun yok :) Çok da güzel aktivite oluyor. Bıraksam bulaşık bile yıkayacak ama henüz izin yok :)
Aşağıda da babasıyla köfte yoğuruyor :) O minik ve büyük ellerden yapılan herşey büyük bir zevkle yeniliyor tabiki

31 Ekim 2012 Çarşamba

Öykü okullu oldu


Soğuk havaları hissettiğimiz şu günlerde Öykütoşun ara verdiğimz okul hikayesine yeniden başladık. Fıstığımız biraz daha büyüdüğü için bu sefer haftada 2 gün 2 şer saatten oluşan bir oyun grubu.Onun için oyun okulu, adı üstünde Joyfull House :)
Salı ve perşembe günleri gidiyoruz beraber. Sabah çok mutlu bir şekilde hazırlanıyoruz, çünkü oyun okuluna gidiyor. Tabiki onu orada yalnız bırakmıyorum. Alışana kadar ben de yanındayım. Öğretmenlerinin güvenini kazanana kadar, ortama, arkadaşlarına iyice alışana kadar birlikte katılacağız derslere, sonra yavaş yavaş anne geri çekilecek. Okulumuzun önerdiği de bu zaten.
Çok hızlı büyüyorlar, şu yukarıdaki fotoğrafa bakınca ben bile şaşırıyorum. fıstığım benim.

Çantası kendisinden ağır :))

Daldan dala konalım ve uzuuun zamandır yazmadıklarımı toparlayalım değil mi:)

Öyükütoş birgün "anne bana pot alalım mı" dedi. pot nedir nedir diye düşünürken bot olduğunu anladık. Bayram için gittik ve ona kendi beğendiği potlarını aldık. Çok sevdi hiç ayağından çıkarmıyor, fotoğraflarda da görüldüğü gibi sürekli ayağında :)
İşte aşağıda bayramlık cicileriyle birlikte Öykütoş
İyi bayramlaaarrr demesini duymanızı isterdim. :))

Gelelim huyuna suyuna kızımızın :) Biraz inat, illaki kendi dediği olacak(2 yaş sendromlu hallerimiz ne zaman geçecek bilmiyorum). Anne-baba ne derse tam tersi, şöyleki;
kızım üzerini giydireyim dışarı çıkacağız "yok diymicem", hadi saçlarını toplayalım "yok toplama", bazen oluyor ki çorapsız geziyoruz bütün gün boyunca. Biz de bulduk çaresini , nasıl olsa söylediklerimizin tersini yapmak istiyor, biz de ona tersten soruyoruz, mesela "çoraplarını giyme giyme, zaten giyemezsin" gibilerinden hooop bizimki getiriyor çorapları :))Ama bazen şansımızı zorluyoruz anne -baba olarak, o bizden akıllı yemiyor taktiğimizi.
İkinci bir çare de,  bu aralar en sevdiği şey olan ,"Öykü  biraz konuşalım mı" sorusu. Hemen karşıma geçiyor gözlerimin içine bakıyor, ben de anlatıyorum. Neden üzerini giymesi gerektiğini falan... O da hemen tav oluyor tabi, hadi giyelim diyor.Meleğim benim...
En sevdiği şarkımız "Napardım bilmem, seni bir gün görmesem" en kısa sürede kameraya alıp yükleyeceğim.

Yazamadıklarım var, onları yeni bir postta yayınlayacağım.

4 Ekim 2012 Perşembe

Polonezköy'de yaza veda

Piknik finalimizi de Polonezköy'de yaptık. Bir nevi yaza veda oldu. Hersene olduğu gibi bu sene de Beyaz Baçedeydik. Kendin pişir kendin ye, çocuklar koştursun oynasın, anneler babalar muhabbeti koyultsun.Tam bizlik bir mekan.

İşte bizim kankalar, Öykütoş ve arkadaşları, herbiri arasında 6 ay olsa bile yine de çok uyumlu bir grubuz.

Sol baştan, Öykütoş(2 yaş) ve annesi, Ali Sadi(7,5 ay) ve annesi, İlkim Su(1,5yaş) ve annesi, Efe(1 yaş) ve annesi.İleride bakacağımız süper bir hatıra fotoğrafı oldu bu...


24 Eylül 2012 Pazartesi

Öykütoş'un Kıbrıs Tatili

Sezon finalinde Kıbrıs'daydık. Öykütoşun doğum gününden sonra bu senenin son yaz tatilini yaptık. Eylül ayında denize girilebilecek yerler bizim için Akdeniz kıyılarıydı. Son dakikada rezervasyon yaptıran biz yani ben ve eşim Antalya'daki otellerin hiç birisinde yer bulamayınca Kıbrıs'a gidelim ozaman dedik. Çocuklu ailelere uygun olan bir otelde zar zor yer bulduk, ona da uçakta yer bulamadık :) Neyse öyle ya da böyle şans bizim taraftaydı ve uçuşumuzu da ayarlayarak  Girnedeki Acapulco Resort Conventıon Spa 'ya gittik.
Tatilin kötüsü olur mu tabiki olmaz. E konaklanan yer de insanın içine sinince tadından yenmez olur.


Öykütoş neredeyse hep denizdeydi, havuza çok ender girdik. Bol bol kumdan kaleler yaptık






Kahvaltı,

Gün boyu, deniz kum güneş....
 Öğle yemeği sonrası dinlenmece,


Akşam yemeği öncesi Oyun parkı,



Sonrası çocuk klubü,


Sonrasında lunapark,



Tam Öykütoşluk bir tatil oldu. Biz de onunla birlikte hem eğlendik hem dinlendik.

ve Öykütoş'tan artistik pozlar :)





 
 

10 Eylül 2012 Pazartesi

Doğum Günü Partimizden...

Minik uğuruma 2. doğum gününde bahçe partisi yapacaktık ama hava koşulları bize izin vermedi .Hava serin ve çok rüzgarlıydı.Bir de fıstığım 2 gün öncesinden nedenini bilemediğimiz  ateşlenme geçirince açıkçası biz de cesaret edemedik dışarıda olmayı.Konseptimiz uğur böceğiydi bu sene. Öykücük çok seviyor uğur böceğini çünkü. Temamıza uygun süslerimizi  ve balonlarımızı aldık , pastamızı  Özel Pastam da yaptırdık. Teşekkür ederiz Yasemin hanım. Pastamız muhteşemdi. Bahçede yapacağımız tüm detayları eve taşıdık.
Fazla söze gerek yok, işte fotoğraflar.

 
Görüldüğü gibi masamızda yok yoktu :) Tabiki hepsini ben yapmadım. Büyüklerim sağ olsun. Anneanne, babaanne,teyze, sevil teyze, hepsi Öykü için çalışmışlar, ellerinize sağlık teşekkür ederiz. Mönü detaylarına teyzenin bloğu Tatlı Kahve den ulaşabilirsiniz.
Gelelim süslü detaylara :)


Gelen misafirlerimize verdiğimiz içlerinde çifte kavrulmuş lokum olan uğur böcekli külahlarımız,


Uğur böcekli 2 yaş kurabiyelerimiz,

 
Uğur böcekli cupcakelerimiz
 


Öykü pastasını o kadar çok sevmiş ki bütün fotoğraflarda pasta ile ilgileniyor :) Poz veren biz olmuşuz :)