Bu fıstık çok afacan oldu çoookkk.
hesap sormaları mı dersiniz, itirazları mı dersiniz inatlaşmaları mı dersiniz hepsini bir anda yaşıyoruz . Büyüyor, kendini fark ettirmeye çalışıyor, fikirlerini, isteklerini söylüyor.Bir birey olduğunu iyiden iyiye gözümüze vuruyor açıkçası. Herşey onun istediği gibi olacak, patron belli. Anne-baba olarak biz de alıştıktık artık bu davranışlara onunla fazla inatlaşmaya girmeden, orta yolu bir şekilde bularak sorunu çözebiliyoruz artık :))
Bu kış bize yaramadı, bütün kışı neredeyse hasta geçirdik.2 haftada bir bizi yoklayan ateş ve grip. Son hastalığımızı o kadar ağır geçirdik ki sonunda iğne bile olduk :((
Yanakları al al olmuş hasta Öykü
Gezmeye tozmaya kendini kaptırdı, evde duramıyoruz :) Öykü mü kaptırdı annesi mi o tartışılır tabi :)))
En sevdiğimiz aktivitelerden birisi D&R ya da bir kitapçıya gitmek. Çocuk bölümünde saatlerimizi geçiriyoruz. Masaya oturup kitapları inceliyoruz, beğendiğimizi alıyoruz. Renkli kalemler, kitaplar favorimiz.
Dışarı çıktığımızda limonata içmeden dönmeyiz :) Bir Öykü klasiği oldu. Annesine de bir kahve molası verdiriyor sağ olsun minik prenses.
Kendisi gibi minik arkadaşı, çok seviyorlar bir birlerini,
Her anımız inanılmaz keyifli geçiyor. Söylediği sözler, yaptığı davranışlar bizi şaşırtmaya devam ediyor.
En sevdiği renk hala mor.
En sevdiği yer, annesinin yumuşak kolları :))
En sevdiği çizgi film Peppe ( 2 yaşına kadar hiç Tv izlemedi, şimdi de izlediği tek şey Peppe, hala TV dikkatini çekmiyor.)
En sevdiği şarkılar Gökçe "Napardım bilmem" ve "Tuttu fırlattı kalbimi" , Demet Akalın "Türkan" :)
Ve işte kardan Öykü
Annesi ile babasının kuzusu, seni çok seviyoruz.
